Seans sayısı hastalık dışında, hastanın ve hastalığının durumu (Hastanın yaşı, kilosu ve hastalığın süresi ve derecesi, diyabet, hipotiroidi, metabolik sendrom, obezite, sigara ve alkol kullanımı,diğer kronik hastalıkların varlığı, kullanılan ilaçlar ) gibi birçok faktöre bağlıdır. Genelde ortalama 10 seans uygulama önerilir. Bazı hastalar 3-5 seansta anlamlı düzelmeler gösterirken bazı hastalarda sonuç almak için 10 seanstan daha uzun uygulamalar da gerekebilir.

Uygulama öncesi tansiyonun normal seyirde olması. Uygulama yapılacak malzeme ve ortamın hijyen kurallarına uygun olması, uygulama esnasında hekim ve sağlık personelinin bulunması. Kullanılacak sülüğün tıbbi sülük olması ve kullanım öncesi ozonlu su ya da hidrojen peroksit solüsyon ile sterilizasyonunun yapılmış olması.

Sülük tedavisi kliniğimizde; varis, hemoroid, derin ven trombozu ve periferik arter tıkanıklıkları gibi damarsal sorunlarda, artroz, artrit, menisküs, bel-boyun fıtıkları gibi iskelet sistemi hastalıklarında, egzama, sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt hastalığında, göz hastalıklarında gözün damar-sinir-makula ve retina şikayetlerinde, migren – fibromiyalji gibi stres kökenli ağrı şikayetleri ile bağışıklık sistemine bağlı kronik hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır.

Sülüğün tıbbi etkileri 3 ana maddeye ayrılabilir ;

  •  Flebotomi (içindeki pıhtıyı yok etmek üzere bir damara müdahale)
  • Refleks Uyarım
  • Biyoaktif Salgı İçeriği

Sülükler, kan emerken vücuda kendi ürettikleri salgıyı verirler. Bu salgı şu ana kadar izole edilebildiği kadarıyla 106 biyoaktif etken madde içermektedir. Bu maddelerin bir kısmı kanın pıhtılaşmasını engellerken bir kısmı oluşmuş pıhtıları eritmekte, birkaçı ağrı kesici özellikler sergilemekte, bir bölümü de kan basıncını dengelemektedir. Ayrıca sülük tedavisinin antidepresan, antibakteriyel, antioksidan etkinliği de yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.